7 Nisan 2015 Salı

                 YİNE YENİDEN BURALARDAYIZZ...

  Çok zaman oldu buralardan gideli..daha doğrusu yazmayı bırakalı..çünkü izlediğim blogları okumaya devam ettim yazmasam da...
  Gelelim bizee ..yaşadığımız şehir değişti 2013 aralıktan beri İstanbul dayız artık.yeniden evlendim ve süpriz bir bebek girdi hayatımıza..ama yaşım yadsınamaz halde olmasına rağmen o minik kalbe kıyamadım..dr. um bana yapılan testte yüksek riskte down sendromu dediğinde ondan vazgeçmeyi hiç düşünmedim..ama biryanım da bunun sadece bir olasılık olduğunu telkin ediyordu içime..hani hep biliriz duyarız bazı şeyleri de hiç başımıza gelebileceğini kendimize konduramayız ya biraz öyleydi bendeki hislerde tabi :)..nihayet  ilk karşılaşmamız doğar doğmaz oldu kızımla ve o an ben artık down sendromlu bir meleğin annesi olduğumu gördüm..ilk 2 gün korkulu endişeli bir ruh halindeydim..neler bekliyordu nasıl bir yol izlemeliydim karışmıştı aklım..sonra panik halimi üzerimden atıp birlikte hayatımıza önce meleğimi kabullenmekle başladım..araştırdım araştırdım..öğrendikçe korkularım azaldı..ancak 4 günlükken başlayan sarılık maceramız 53 gün sürdü ve stersi beni zorladı biraz..doğuştan tiroid sorunumuz olduğunu öğrendik ve ilaç kullanarak tedavi olacağını da öğrendik ..şükür ki kalp gibi ciddi bir sorunumuz yok..şimdi 7 aylık olduk ve artık özel eğitim merkezinde fizyoterapiye başladık..( down sendromlu çocuklar doğuştan hipotone yani kas gevşekliği yaşıyorlar..bu yüzden  normale yakın zamanlarda gelişimlerine yardımcı olması için fizyoterapi görüyorlar..)şimdi kucağımda sizlere yeniden hikayemizin ilk gününü birlikte yazıyoruz :D
  minnak kızım ve abi olan oğlumla şimdilik iyi akşamlar diyoruz...